Kolajen, deriden bağ dokularına, tendonlardan kemiklere kadar birçok yapının temel bileşeni olan bir proteindir. Pek çok durumda kolajenin gençlik ile bağlaştırıldığını görmüş olabilirsiniz, bu bir bakıma doğrudur. Kolajen, ipliksi yapısıyla deri ve dokular arasında gergin bir katman oluşturan proteindir ve eksikliği kırışıklık olarak bilinen çökmelere ve sarkmalara neden olur. Bu blog yazısında kolajenin ne olduğunu, işlevlerini ve genel sağlığa etkilerini inceleyeceğiz.
Kolajen, vücudumuzdaki en bol ve yaygın protein formudur ve vücutta birçok farklı dokunun yapısını oluşturur. Özellikle cilt, kemikler, kıkırdak ve tendonlar gibi dokularda yoğun olarak bulunur. Eklem sağlığı açısından faydalı olabilir. Dokulara yapısal destek sağlar ve doku onarımı, bağışıklık, hücresel iletişim ve doku bakımı için gerekli olan hücresel göç gibi süreçlerde önemli roller oynar.
Bağ dokusu hücreleri olan fibroblastlar, kolajeni üretir. Fibroblastı yukarıda bahsettiğimiz ipliksi yapı olarak düşünebilirsiniz. İnsanlar yaşlandıkça kolajen parçalanır, fibroblast işlevi bozulur ve kolajen üretimi azalır. Ardından elastin adı verilen başka bir önemli yapısal proteinin kaybıyla birlikte sarkık cilt ve kırışıklıklar gibi yaşlanma belirtilerine yol açar.
Özetle gençlik ve sağlığın anahtarı olarak bilinen kolajen, yaşlandıkça azalmaya başlar.
Kolajen fibroblastlarda üretilir ve ipliksi yapısı ile cildi ve dokuları birbirine bağlar. Ciltteki elastikiyeti artırabilir, nem dengesini koruyabilir ve cildin daha genç görünmesine yardımcı olur. Sarkmaları azaltarak dolgunluk kazandırır. ‘Gergin ve pürüzsüz’ vaadi ile üretilen yaşlanma karşıtı kozmetik ürünlerinde kolajene rastlamak mümkün olaibilir.
Kolajen peptit kolajenin hidrolize edilmiş formudur. Kolajenin daha küçük parçacıklara ayrılmasını kapsayan hidrolize süreci sayesinde gıda içindeki kolajen vücut tarafından daha kolay ve etkin bir şekilde emilir. Böylece kolajenin faydalı içeriği dokulara daha hızlı yayılır.
Kolajen, insan bedenindeki en yaygın proteinlerin başında gelir ve bilinen 28 farklı kolajen türü içinde insan vücudundaki kolajenin %90’ını Tip 1 kolajen oluşturur. Ardından Tip 2 ve Tip 3 kolajenler gelir.
Tip 1: Cildin, bağ dokularının ve kemiklerin ana bileşenidir. Cildin elastikiyetini ve gücünü artırmaya yardımcı olur.
Tip 2: Genellikle eklem kıkırdağında bulunur. Eklem sağlığını destekler ve ağrıları azaltmaya yardımcı olur.
Tip 3: Deri, damarlar ve iç organların yapısında yer alır.
Kolajen yaşlanma süreci içinde kaybedilen bir proteindir. Yirmili yaşlarda vücutta kolajen üretimi yavaşlamaya başlar. Kırk yaşına gelindiğinde, her yıl vücuttaki kolajenin yaklaşık %1’i kaybedilir. Bu kayıp menopoz döneminde daha da hızlanır. Kolajen kaybı ciltte kırışıklıkların oluşmasına, eklemlerde sertliğe, aşınmış kıkırdağa ve azalmış kas kütlesine yol açar. Bunlar aynı zamanda yaşlanma belirtileridir.
Kolajen eksikliği, yaşlanma, yetersiz beslenme ve bazı sağlık sorunları nedeniyle ortaya çıkabilir. Eksiklik, ciltte kırışıklıklar, eklem ağrıları ve genel zayıflık gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Aşırı alkol tüketiminin kolajen üretimini azaltarak ve cilt onarım mekanizmalarını zarar vererek cilt yaşlanmasını hızlandırdığı gösterilmiştir. Ayrıca, işlenmiş şeker ve ultra işlenmiş gıdalar açısından zengin beslenmenin glikasyon adı verilen bir süreci hızlandırarak erken yaşlanmaya neden olabileceği, bu sürecin kolajen dönüşümünü azalttığı ve kolajenin çevresindeki hücreler ve proteinlerle etkileşimini bozduğu gözlemlenmiştir. Genel olarak aşağıdaki maddeler, kolajen kaybını hızlandıran olumsuz durumlar ve davranışlardır:
Yaşa bağlı kolajen kaybı kaçınılmazdır ancak sigara içmek ve aşırı alkol alımı gibi beslenme ve yaşam tarzı faktörleri bu süreci hızlandırabilir. Kaybedilen kolajeni vücuda kazandırmak için, kolajen açısından zengin bazı gıda örnekleri şunlardır:
İnsan vücudu amino asitlerden kolajen ürettiğinden tavuk, balık, baklagiller ve yumurta gibi protein açısından yeterli gıdalar tüketerek kolajen üretimini destekleyebilirsiniz. Kolajen içeren besinler ve besin takviyeleri de eksikliğin giderilmesine yardımcı olabilir.
Kolajen takviyeleri genellikle toz, kapsül veya sıvı formda bulunur. Vücutta kolajen seviyelerini artırmak ve cilt, eklem ve genel sağlık üzerinde olumlu etkiler sağlamak amacıyla kullanılır. Takviye edici gıdalar hakkında detaylı bilgiye “Takviye Edici Gıdalar Ne İşe Yarar” adlı yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Toplam 90 adet tabletten oluşan Collagen Forte - Kollajen Peptit İçeren Tablet Takviye Edici Gıda’nın bir kapsülünde şunlar bulunur:
Böylece kolajenin faydalarının yanı sıra c vitamini ile bağışıklığı güçlendirmeye katkı sağlarken, çinko ve selenyum ile genel vücut sağlığını korumaya yardımcı olur.
Kolajen takviyelerinin etkileri genellikle birkaç hafta içinde görülmeye başlar ancak tam sonuçlar için bir süre beklemek gerekebilir. En az 5 gün olmak üzere sürekli kullanım etkilerin kalıcılığını artırır.
Kolajen takviyesi kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Ayrıca, takviyenin kalitesi ve içeriği de dikkate alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki takviye ilaç değildir, sağlıklı yaşam tarzını destekleyerek genel sağlığı korumaya yardımcı olan “takviye” gıdalardır.